Enstalasyon, genellikle sanat galerileri, müzeler veya açık alanlar gibi sergi alanlarında sergilenen, genellikle çoklu ortam veya karmaşık yapılar içeren bir sanat formudur. Bu tür sanat eserleri, belirli bir mekana özgü olarak tasarlanır ve o mekana uygun bir şekilde yerleştirilir.
Enstalasyonlar, genellikle izleyicinin etrafında dolaşmasına ve deneyimlemesine izin veren üç boyutlu yapılardan oluşur. Bu eserler, herhangi bir sanat dalından esinlenebilir ve malzemeler arasında heykel, resim, video, ışık, ses, metin, doğal veya yapay malzemeler, elektronik bileşenler ve diğerleri yer alabilir.
Enstalasyon, izleyicinin pasif bir gözlemci olmaktan çıkıp, aktif bir katılımcıya dönüştüğü, etkileşimli bir deneyim sunar. Bu nedenle, enstalasyon sanatı, sadece görsel estetiğe değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir deneyime de odaklanır.
Enstalasyonun Amaçları Nelerdir?
Enstalasyon, Özellikle son zamanlarda sık sık gördüğümüz ve adını duyduğumuz enstalasyon bir yerleştirme sanatıdır. Fransızca kökenli olan kelime Türkçeye ‘’tesis etme, döşeme’’ olarak geçmiştir. İlk örnekleri 1960 yıllarında ortaya çıkmıştır. Bugünkü hali ise 1970 yıllarında şekillenmeye başlamıştır.
Geleneksel sanatlardan farklı olarak nesne veya nesneler çevreyle bir bütün halindedir. Mekan son derece önemlidir ve eserle iç içedir. İzleyicilerin katılımı bir gerekliliktir ve izleyiciler bu sanat eserine bakmaktan ziyade onun bir parçası olmalıdır. Aynı zamanda müzik, mimari, performans, heykel, tiyatro gibi birçok sanat dallarıyla harmanlanması açısından zengin bir tarzdır. Açık veya kapalı alan fark etmeksizin her yerde görebileceğimiz bir sanattır.
Sanatçı özgürdür, sınırlaması yoktur. Eğer isterse bir elektrik direğini veya çöp kovasını bile çeşitli malzemeler kullanarak bir sanat eserine dönüştürebilir. Kadına ve hayvanlara şiddet, savaşlar gibi toplumsal konularda farkındalık yaratmak ve dikkat çekmek gibi amaçlar güder.
Yazar: Ceren Turan