Picasso’nun ‘Avignonlu kızlar’
Picasso’nun ‘Avignonlu kızlar’ eserinin en önemli özelliklerinden biri, sanat tarihine, yeni bir akım olan Kübizm’i tanıtmasıdır. Sergileriyle geleneksel resim sanatının bütün kurallarını alt üst eden Picasso bu eserinde Barcelona’daki bir genelevde yaşayan kadınları tasvir etmiştir. Bu beş kadından en soldaki iki kadın daha koyu renklerde ve yüzleri bir Afrika maskını andırır şekilde gösterilmiştir. Bu da ilkelliğe bir atıf olmuştur, diğerlerine göre daha yaşlıdırlar fakat en cüretkar pozu verenler de onlar çizilmiştir. En sağdaki kadın da daha koyu, bir gölgenin arkasındaymış gibi gözükür. Gözleri sanki ağlamaktan kızarmış gibi kırmızıdır. Resmin tam ortasında, bakan kişinin tam göz hizasında iki kadın çizilmiştir. Bu kadınlar daha genç ve gözleri daha belirgindir. Vücutlar geometrik şekillerin üzerine oturtularak figürlere üç boyutlu bir hacim kazandırılmıştır. Picasso, nesneyi farklı bakış açılarından resmetmek gibi çoğu özellikte Cezanne’den etkilenmiştir. Resmin altında da Cezanne tablolarındaki gibi resimden düşecek hissi yaratan bir meyve tabağı ve iki elma da onu selamlamlar niteliğinde olmuştur.
Picasso’nun mavi ve pembe dönemlerinin, ‘Avignon’lu kızlar’ tablosunda karışmış bir yansımasını görüyoruz. Resme mavi ve pembe renklerin ağırlığı hakim, Ressamın mavi döneminde, arkadaşı Carlos Casagemas’ın ölümüyle, tablolarında mavi rengini hakim kullanarak, yaşlılık, ölüm ve fakirlik temalarının işlediği. Pembe dönemindeyse, resimlerinde pembe tonlarını kullanarak melankoli ve duyguyu işlediği bilinmektedir, Avignon’lu Kızlar eserindeyse dikkat edildiği üzere mavi tonun hakim olduğu yere yaşlı maskeli kadınlar yerleştirilirken, pembe renklerin hakim olduğu yere ise daha genç, ağlamaklı kadınlar yerleştirilmiştir. Bu da bize soldan sağa gençlikten yaşlılığa fakirliğin kadınları getirdiği bu işteki yaşantılarını gösterir.
Picasso eserlerinde çoğunlukla toplumsal sorunları işler Tanınan eserlerinin çoğunda bu net bir şekilde gözükmektedir. Özellikle döneminde, kusursuz orantıda, gölge ve canlılıkta portreler çizebilecek biriyken, babasının da deyimiyle ‘’bir çocuk gibi saf resim’’ yapmayı seçmiştir. Bu dikkat çeken ve döneminde büyük tartışmalara yol açan tarzı geliştirmeseydi ve gerçekçi portreler çizmeye devam etseydi. Döneminde ve günümüzde savaş, fakirlik gibi toplumsal sorunlar hakkında bir duyarlılığı büyük çapta anlatamayacaktı.
Picasso, olağandışılığı, rahatsız edici çizim tarzı, abartılı formları, yarattığı kontrastları, simgesel renkleri, boyutsal çalışmaları sayesinde Resim Tarihine yön veren ressamlardandır.
Avignon’lu kızlar, eserinde de bu toplumsal duyarlılığı kadın bedeni üzerinden bize anlatmış ve tabloda sağ ve sol köşede örtüyü kaldıran ve açan kadınlar gibi rahatsız ederek görmezden geldiğimiz gözlerimizi açmaya çalışmıştır.
Yazar: İdil Civelek