Romantizm sanat akımı, 18 ve 19. yüzyıllarda cereyan etmiş bir akımdır. Akılcılığa tepki olarak çıkan akım, duygular ve düşüncelere önem vermiştir.
Etkisini önce edebiyat alanında göstermiş bir akımdır. Romantizm akımının en önemli edebi eseri “Goethe-Genç Wether’in Acıları”dır.
Romanda, evli bir kadına gönlünü kaptıran Werther’in arkadaşına yazdığı mektupları okuruz. Roman öyle bir şekilde yazılmıştır, Werther’in iç dünyası öyle bir şekilde anlatılmıştır ki okuyucu Werther’in hislerini ve abartılı tutkularını hoş görür ve onunla bir bağ kurar. Öyle ki döneminde oldukça popüler olan bu romanı okuyan pek çok gencin, romandan etkilenerek intihar ettikleri söylenir. Goethe’nin bu romanı akılcı duygular yerine tutkulara yönelime teşvik etmiştir.
Romantizm akımının ana özelliklerinden biridir tutkuların peşinden gitmek. Hatta insanların akıl ve mantığına göre karar vermek yerine kalbinin sesini dinleyip tutkularının peşinden gitmesi daha soylu bir hareket olarak görülmeye başlanır. Resim sanatında Romantizm akımı etkisinde yapılan eserlerde aşk temasının işlendiği de görülür.
Romantizm akımının oluşmasında Fransız Devriminin de etkisi büyüktür. Bu devrimle birlikte; özgürlük, eşitlik ve birey gibi kavramlar önem kazanmıştır. Romantizm akımının önemli temsilcisi Eugène Delacroix’nın, “Halka Yol Gösteren Özgürlük” isimli eserinde devrimin ve özgürlük kavramının sanatçıları nasıl etkilediği görülebilir.
İçerik
Romantizm Akımının Özellikleri
- Etkisini önce edebiyat alanında göstermiş bir akımdır. Romantizm akımının en önemli edebi eseri “Goethe-Genç Wether’in Acıları”dır.
- Aynı dönemde etkisini gösteren Neoklasisizm akımına zıt ve bir tepki niteliğindedir.
- Akıl ve mantığın tek gerçek olmadığını, tutkuların ve duyguların ön planda olması gerektiğini savunur. Pek çok Romantik eserde esas olan bireyin iç dünyası ve tutkularıdır.
- Romantizm akımında özgürlük, melankoli, kaçış, birey gibi konuları ele alır. Eugène Delacroix’nın, Halka Yol Gösteren Özgürlük adlı eserinde toplumsal bir olay anlatılmasına rağmen özgürlük ve birey ön plandadır. Öyle ki Delacroix, eserinde özgürlük kavramını elinde bayrak taşıyan bir kadın olarak tasvir etmiştir.
- Romantizm akımı sanatçıları ilham olarak doğaya yönelmişlerdir. Endüstriyel yerine doğayı tercih etmişlerdir. Eserlerde doğayı birey ile ilişkilendirip bireyin doğadan kopuşu ve ıstırabı veyahut doğa ile iç içe oluşunu, doğanın güzelliğini betimlemişlerdir.
- Romantizm akımında, eserlerde güncel olayların işlendiği görülür. Örneğin Théodore Géricault’un “Medusa’nın Salı” isimli eseri dönemin güncel bir olayından esinlenerek yapılmıştır.
Romantizm ve Neoklasisizm Arasındaki Farklar
Romantizm ve Neoklasisizm akımı 18 ve 19. yüzyıllarda etkisini gösteren akımlardır. Aynı dönemlerde etkilerini göstermelerine rağmen birbirine zıt akımlardır. Aşağıda Romantizm ve Neoklasisizm akımları arasındaki farklara yer verilmiştir;
- Neoklasisizm akımında akıl ve mantık ön planda tutulurken Romantizm akımında duygular ve bireyin iç dünyası önem kazanmıştır.
- Neoklasisizm akımında daha çok toplumsal ve eril konular işlenirken Romantizm akımında bireyin iç dünyasına dönülmüştür.
- Neoklasisizm akımında kpnu olarak daha çok Antik roma ve Yunan kültürüne ait konular ele alınmış, mitolojik konulara da değinilmiştir. Romantizm akımında ise bireyin iç dünyası ve doğanın güzelliği gibi konular tercih edilmiştir.
- Neoklasisizm akımında düzeni yüceltme görülürken Romantizm akımında güzellik ve özgürlük yüceltilir.
Bu iki akım her ne kadar birbirinden farklı olsa da aynı dönemde cereyan etmiş ve uyum içinde gelişmiştir.
Romantizm Akımının Temsilcileri
Romantizm akımının gerek edebiyat gerek resim ve daha pek çok alanda önemli temsilcileri mevcuttur. Aşağıda Romantizm akımının resim alanında en önemli dört temsilcisi olan; Théodore Géricault, Eugène Delacroix, J.M.W. Turner ve Francisco Goya hakkında kısa bilgilendirmeler yer almaktadır.
Théodore Géricault
Romantizm akımının önemi temsilcilerinden olan Théodore Géricault’un en popüler eseri “Medusa’nın Salı” adlı eseridir. Bu eserde güncel bir olay ele alınarak olayın en dramatik ve trajik sahnesi gözler önüne serilmiştir. Théodore Géricault, eserde figürleri idealleştirmiştir. Eserde hem insanın çaresizliği hem de umut ve kurtuluşa giden yol betimlenmiştir. İnsan doğasındaki çatışmalar ve iki zıt uç iç içe izleyiciye sunulmuştur.
Eugène Delacroix
Romantizm akımının bir başka önemli temsilcisi olan Eugène Delacroix, Özgürlüğü alegorik olarak resmettiği “Halka Yol Gösteren Özgürlük” adlı eseri ile tanınır. Temmuz Monarşisini anlatan resim şehit düşmüş devrimcilerin üzerinde yükselen özgürlüğü betimler.
J.M.W. Turner
Yaptığı manzara ve dramatik okyanus resimleri ile bilinen J.M.W. Turner, Romantizm akımının önemli temsilcilerindendir. Eserlerini yapabilmek ve fırtınanın etkisini daha iyi yansıtabilmek için fırtınalı havalarda kendini gemi direğine bağlayıp gözlem yaptığı söylentisi vardır.
Francisco Goya
Francisco Goya’nın, kimi zaman insanı ürküten kendine has üslubu eserlerine bakan izleyicilere çeşitli duyguları aktarmayı oldukça başarılı bir şekilde başarır. Romantizm akımının güçlü temsilcilerinden olan Goya, “3 Mayıs 1808” isimli eserinde katliamın dehşetini güçlü bir şekilde resmederek İspanyol halkının çektiği acıların simgesi haline gelmiştir.