İletişim, en basit tanımıyla bir kişinin herhangi bir mesaj (duygu, düşünce, haber, duyu, bilgi) aktarmak için yapmış olduğu eyleme denir. İletişim kelime olarak 1970’lerde hayatımıza girmiş ve yabancı kaynaklarda kullanılan ‘comminication’ kelimesinin karşılığını almak için türetilmiştir. İletişimin gerçekleşmesi için birçok detay gerekmektedir. Tarih boyunca insan birçok iletişim metodu kullanmıştır. Duman, güvercinler, Telgraflar, mektuplar, insan iletişiminin tarihi olarak incelendiğinde karşımıza çıkan araçlarıdır. Araçlar değişse de değişmeyenler ise bir alıcıya bir mesaj gönderilmesidir. Canlılığın çoğu birbirleriyle bir şekil iletişim halindedir. Karadaki en küçük canlılar olan karıncalardan, gezegendeki en büyük canlı olan balinalara kadar çoğu canlı kendi türü ya da dışıyla iletişim halindedir. Çünkü evrimsel olarak incelendiğinde iletişimde kalan canlılar, oldukça başarılı bir yaşam yaşamışlardır. Bu yazımızda canlılık için hayati olan ‘iletişim’ kavramının, özelliğini, türlerini ve öğelerini detaylı inceleyeceğiz.
İçerik
İletişimin Tanımı Nedir?
İletişim terim olarak, İlet- fiilinden türetilen iletişim, bir iletiyi karşı tarafa aktarmak eyleminin terim olarak ifade edilmesine denir.
İletişimin Modeli Nedir?
Klasik iletişimin gerçekleşmesi için belli öğeler ve süreçler vardır. Bu iletişim öğeleri belli başlı süreçler oluşturarak iletişimi gerçekleştirirler. En bilindik iletişim modeli şu şekildedir;
İletişimin Unsurları (Öğeleri) Nelerdir?
İletişimin canlılar arasındaki bilgi aktarım metottu olduğundan bahsettik. Bu yöntem gerçekleşirken iletinin anlam ifade etmesi için belli aşamalardan geçmesi gerekmekte. Mesaj sadece tek başına anlam ifade etmemektedir. Gönderenin olduğu gibi mesajın alıcısının da olması gerekmektedir ve alıcının mesajı anlamlandıracak bilgi birikimi olması gerekmektedir. İletişim sürecinde iletinin kendisinin dışında, Birçok öğeler bulunmaktadır. İletinin taşınması, anlamlandırılması, alıcısı iletinin öğelerindendir. Bu öğelerinin her birinin kendi içinde görevi bulunmaktadır. İletişimin süreci, öğeleri ve görevleri şu şekildedir;
- Kaynak (Gönderici)
- Mesaj
- Kanal
- Alıcı (Hedef)
- Geribildirim
- Kodlama-Kod açma
- Gürültü
Kaynak (Gönderici)
Kaynak iletişimin fiil olarak başladığı ilk noktadır. İletişimi fiilen başlatan kişi, iletinin kaynağıdır. İletişim sürecinde tek başına mesaj hiçbir şey ifade etmemektedir. Bu yüzden sağlıklı bir iletişim geçirmek için kaynaktan, doğru ve anlaşılabilir bir ileti çıkmalıdır. İletişimin başladığı ilk yerdir bu yüzden kaynak kişinin iletiyi çıkarmadan önce mesaj hakkında iyice düşünmeli ve en anlaşılır bir şekilde mesajını iletmelidir.
Mesaj
Göndericinin duygu, düşünce, bilgi ve çeşitli aktarım yapacağı asıl iletiye mesaj denmektedir. Mesajın anlaşılabilir olması, gürültüden uzak olması, anlayacak kişinin mesajın kodları doğru anlayabilecek noktada olması, iletişimin doğru gerçekleştirilmesi için en önemli aktördür.
Kanal
Mesaj bir kaynaktan çıktığında, bu kaynağın yayılacağı ve iletileceği ortama, araca kanal denir. Kanal olmadan mesaj iletilemez. Evin içinde iki kişi konuşurken, sesin yayılmasını sağlayan kanal havadır. Uzay boşluğundaki gibi havasız bir ortamda ses yayılmaz ve iletişim sesli olarak gerçekleşmesi mümkün olmaz
Bu yüzden, iletişimin en sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için, gürültünün az olduğu ve verilmek istenilen mesajı en iyi şekilde aktarılacak kanallar tercih edilmelidir.
Alıcı (Hedef)
Alıcı iletişimin hedeflediği noktadır. Mesajın alınması ve anlamlandırılması, alıcı tarafından yapılır. Gerekti durumda alıcı, iletişimin bir diğer öğesi olan geri dönüt de verebilir. Alıcının kod açma yeterliliğinin olması iletişimin sorunsuz çalışması için oldukça önemlidir. Gelen mesajın kodunu (dilini) bilmeyen alıcı, mesajı çözümleyemez ve mesajın ne anlatmak istediğini bilemez bu yüzden alıcı iletişimin kaynak ve mesajdan ile beraber en önemli öğelerindendir.
Geribildirim
Geribildirim iletişimin sorunsuz veya sorunlu olduğunu kesin bir şekilde anlamamımızn en kolay yoludur. Sağlıklı bir iletişim yapısında geribildirim olmazsa olmazdır. Geribildirim kimi zaman kafa sallayarak sözsüz, kimi zaman ‘anladım’ gibi cümlelerle sesli olarak verilebilir. Geribildirim sonrası kaynak kişi mesajının doğru şekilde iletildiğini anlar ve vermek istediği mesajın iletildiğinden emin olur.
Kodlama-Kod açma
Bir mesaj gönderdiğimiz zaman bu mesajı hangi türden yaparsanız yapın, bir dili olması gerekmektedir. Bu şifrelenmiş gibi gözüken dillere kodlar denir. Kodlara öğrenme aracılığıyla anlam yüklendiğinde, kişi kendisine gelen mesajı rahatlıkla algılar. Örneğin ses dalga boylarından oluşur. Her dalga boyunun çıkardığı ses farklıdır. Bizler sesleri algılayabiliriz. Ama bize gelen sesin ne olduğunu bilmesek veya konuşulan dili bilmezsek bizim için hiçbir anlam ifade etmez. Her ne kadar iletişimin refleksif olarak yaptığı bir davranış olsa da kod ve kod açma iletişimin sağlıklı olması için oldukça önemlidir. En yaygın kodlar şunlardır;
- Dil
- İcon
- Simge
- Gösterge
Gürültü
Gürültü kaynaktan çıkan iletinin karşı tarafa iletirken, karşılatığın engellere veya zorluklara denir. Kalabalık bir ortamda konuşurken, etraftaki sesler sebebiyle arkadaşınızın sizi anlamamasına yol açan seslere gürültü denir. Gürültü iletişimi engelleyen veya aksatan bir öğedir. Yapılan iletişimde gürültünün az olması oldukça önemlidir.
İletişim Türleri Nelerdir?
İletişim, canlıdan canlıya ve özellikle dönemden döneme değişen veya gelişen bir kavramdır. Özellikle insanoğlunun kurmuş olduğu modern medeniyetlerde birçok iletişim türü bulunmaktadır. Medeniyetin ve teknolojinin gelişmesiyle insan, birçok yeni haberleşme ve iletişim yöntemi icat etti. Bu teknolojik gelişmeler, iletişimi biçimsel olarak değiştirdi ve iletişimin türlerini ortaya çıkardı. Bu iletişim türleri şunlardır;
- Görsel İletişim
- Yazılı İletişim
- Sözlü İletişim
- Sözsüz İletişim
Görsel İletişim
Görsel iletişim en basit tanımıyla, görme duygusuna hitap edilerek gerçekleştirilen iletişim yöntemine denir. Görsel iletişim aslında bir kapsayıcı tür olsa da diğer türleri dinamikleri farklı olduğu için ayrı olarak da değerlendirilmesi gerekmektedir. Görsel iletişim içinde hem yazılı iletişim hem sözsüz iletişim hem de kitle iletişim türlerini barındırabilir. Özellikle teknolojik araçların gelişmesiyle, ekranların ortaya çıkmasıyla, görsel iletişim çok daha popüler hale geldi. Önceden, dumanla, ışıkla veya jest mimiklerle görsel iletişim gerçekleştirilirken, günümüzde ekranlar sayesinde, televizyon, telefon, bilgisayar, akıllı saat gibi birçok araçla görsel iletişim gerçekleştirmekteyiz.
Görsel iletişim hakkında daha fazla bilgi almak için; Görsel İletişim Nedir? Yazımızı İnceleyebilirsiniz.
Yazılı İletişim
İnsanoğlunun medeniyetinin gelişmesindeki ve iletişim alanındaki yaptığı en büyük icatlardan birisi şüphesiz yazının bulunmasıdır. Yazı, belli semboller oluşturarak ve o sembollere anlam yükleyerek bir ileti oluşturulmasına denir. Yazılı iletişimin ortaya çıkmasıyla beraber, insanoğlunun medeniyetinin gelişiminde büyük bir sıçrama gerçekleşti. Yazılı iletişim sayesinde insan, edindiği bilgiyi kalıcı bir forma getirerek bir sonraki nesle aktarmayı başarmıştır. Böylelikle öğrenilen bilgi ve yaşanılan tecrübeler kaybolmamış, bir sonraki genç nesle büyük bir bilgi birikimi sağlamıştır. Yeni nesil de bu bilgilerin üstüne yeni şeyler katarak hızlı bir gelişim süreci yaşamıştır insanoğlu.
Yazı çok antik bir yöntem olsa da günümüzde hala en çok tercih edilen iletişim türlerindendir. Şu an okuduğunuz bu ileti dahi yazılı iletişimin kendisidir.
Yazılı İletişim hakkında daha fazla bilgi almak için; Yazılı İletişim Nedir? Yazımızı İnceleyebilirsiniz.
Sözlü İletişim
İnsanının duyabilmesinin yanında, ses çıkarabilmesi çok büyük bir iletişim yöntemidir. Bu süreç işitsel iletişiminin en temel yapı taşıdır. İnsan üzüldüğünde ağlayarak, canı acıdığında bağırarak, duygu aktarması, genetik olarak bir işitsel iletişim becerisi olduğunu göstermektedir. Daha detaylı iletişim kurmak isteyen insan, çıkardığı sesleri detaylandırıp anlam yükleyerek, sözlü iletişimi ortaya çıkarmıştır. Sözlü iletişimin en ufak yapı taşı olan harfleri belirleyerek ve ardından, kelimeler ve cümleleri ortaya çıkararak sözlü iletişimi ortaya çıkarmıştır. Bulmuş olduğu harflere ve o harflerin kombinasyonlarına anlam yükleyen insan, hiçbir canlıda görülmeyen karmaşıklıkta olan sözlü iletişimi bulmuştur.
Sözlü iletişim hakkında daha fazla bilgi almak için; Sözlü İletişim Nedir? Yazımızı İnceleyebilirsiniz.
Sözsüz İletişim
İnsanlığın en ilkel iletişim yöntemlerinden olan sözsüz iletişim, genellikle duygu belirtmek için kullanılmaktadır. Jest, mimik, dokunma, işaret etme, duygu ifadeleri gibi kavramlarla insan sözsüz iletişim gerçekleştirmektedir. Dilin günümüzdeki kadar kompleks yapıda olmadığı dönemlerde, insan göstererek, dokunarak ve el kol hareketleriyle daha çok duygusal iletişimde bulunmaktaydı. Günümüzde kompleks işaret dilleri bulunsa da hala çok basit duygularımızı ifade etmek için antik sözlü iletişim tekniklerinden yararlanmaktadır.
Sözsüz iletişim hakkında daha fazla bilgi almak için; Sözsüz İletişim Nedir? Yazımızı İnceleyebilirsiniz.
İletişimin Süreçleri Nelerdir?
İletişim kavramı en temel açıklamasıyla, bir kişinin kendisine veya başkasına bir ileti göndermesine denir. Çok basit bir olaymış gibi gözükse de doğru bir iletişim kurmak istediğinde teknik olarak birçok kavram ve yapılar ortaya çıkmaktadır. Bir ileti göndermenin birçok farklı türü vardır. Bu türler hakkında yukarıda bahsettik. Aynı zamanda bir iletişim yapmak istediğimizde iletişim olayını bir süreç içerinde ilerletiriz. Bu süreç iletişimin öğeleri aracılığıyla gerçekleşir ve belirli öğeler sayesinde sağlıklı bir iletişim gerçekleştirilebilir. En bilindik iletişim süreci 7 aşamadan meydana gelmektedir bu aşamalar şu şekildedir;
- Kaynak kişinin vermek istediği iletiyi düşünmesi
- Kaynak kişinin hangi kanaldan mesajı göndereceğini belirlemesi ve mesajı kodlaması,
- Bir kaynaktan mesajın çıkması,
- Mesaj o anki kullanılan kanal aracılığıyla dağılması
- Dağılan mesaj bir alıcı tarafından fark edilmesi, algılanması
- Alıcının kodu açması ve mesajı anlamlandırması,
- Alıcının mesajı anladığını belirtmek amacıyla, göndericiye bir geri bildirim (feedback) göndermesi,
Bu metot en yaygın olarak kullanılan iletişim sürecidir. İletişim süreçlerinin çeşitli ortamlarda, çeşitli araçlarda veya şartlarda birçok farklı süreçleri olabilmektedir. Bunun için iletişimin öğelerinin ne olduğunu bilmek ve bu öğeleri en efektif şekilde kullanmak sağlıklı bir iletişim için oldukça önemlidir.
İletişimin Şekilleri (Biçimleri) Nelerdir?
İletişimin kendi içinde şekilleri bulunmaktadır bunlar şunlardır;
- Kişilerarası İletişim
- Kitle İletişimi
- İçsel İletişim
- Grup İletişimi
- Örgütsel İletişim
Kişilerarası İletişim
En yaygın olarak kullanılan ve iletişim denilince akla gelen ilk iletişim şeklidir. İki kişi arasında ileti aktarımın sağlaması ve geri bildirimler ile iletişimi güçlendiren bir şekildir. Ailenizden bir bireyle, bir arkadaşınızla sohbet ettiğiniz zaman bu iletişim şekline kişilerarası iletişim diyoruz.
Kitle İletişim
Kitle iletişim genellikle belirli araçlar aracılığıyla tek kişiden topluma hitap ederek çıkan iletiye denir. Bu iletişim türü özellikle sanayi devriminden sonra, şehir alanlarının nüfusunun artmasıyla anlık olarak haberleşerek ve ileti göndererek kaosu engellemek ya da kitleleri kontrol altına almak amacıyla ortaya çıkmıştır. Günümüzde ise medyanın oldukça popüler olmasından kaynaklı ve teknoloji araçların hemen hemen herkeste bulunmasından kaynaklı çok daha küresel bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Kitle iletişim türleri genellikle tek taraflı iletişim türüdür. Bu şekilde asıl amaçlanan toplumu bilgilendirmektir. Bu yüzden geri bildirim alınması bu iletişim şeklinde çok yaygın değildir.
Kitle iletişim hakkında daha fazla bilgi almak için; Kitle İletişim Nedir? Yazımızı İnceleyebilirsiniz.
İçsel İletişim
İletişimi genelde bir başkasıyla gerçekleştirilen klasik iki kişi arasında geçen aktivite olarak tanımlamaktayız. Ama bir alıcının ve bir gönderenin olduğu ve bilgi, duygu aktaran kişinin kendi iç sesini de iletişim olarak adlandırmaktayız. Kişinin kendi düşünceleri, teorik olarak nöronlar aracılığıyla iletildiğinden ve kendi iç sesini kendi duyması ve bir gelişim sağlaması içsel konuşmanın bir iletişim olmasının en büyük desteğidir. İnsan kendiyle konuşabilir ve kendi iç sesiyle bir iletişim kurabilir. Bu iletişim türü insanın en sık gerçekleştirdiği iletişim türüdür.
İçsel iletişim hakkında daha fazla bilgi almak için; İçsel İletişim Nedir? Yazımızı İnceleyebilirsiniz.
Grup İletişimi
İkiden fazla olan küçük çaplı topluluklara grup denmektedir. Bu grup içinde ortak bir şekilde tartışılan konuşulan konulara grup iletişimi denmektedir. Grup iletişiminde ikiden fazla kişinin aynı ortamda, aynı mesajları alması beklenir.
Örgütsel İletişim
Örgütler, belirli bir hedef doğrultusunda bir araya gelmiş sistemsel gruplardır. Her örgütün kendine özgü bir çalışma sistemi ve organları vardır. Bu sistemin ve organların hedeflenen amaca yönelik çalışması için de doğru iletişim kurmak çok önemlidir. Örgütsel iletişim bu sistem arasında bilgi aktarılmasına olanak sağlayan iletişim şekline denir.
İletişimin Amacı ve İnsan Hayatındaki Yeri Nedir?
İletişimin canlılık için hayati öneme sahip olduğunu söylemiştik. İnsan içinse bu durum biraz daha farklıdır. İnsanın doğadaki en büyük başarısından olan güçlü iletişim kurma becerisi, onu daha kompleks gruplar oluşturmasına, iş bölümü yapabilmesine, birlik olabilmesine ve strateji kurulabilmesine olanak sağlamıştır. Diğer hayvanlar sadece sözsüz ve işitsel iletişim kurarken insan, kitle, görsel, yazısal, içsel ve sözlü iletişim de kurmaktadır. Bu kompleks iletişim biçimi insanı doğadaki en baskın canlı haline getirmiştir.
Evrimsel sürecin dışında modern yaşamda iletişimin yeri çok daha fazladır. İnsanoğlunun kurmuş olduğu medeniyetler, devletler ve büyük şehirler, insanı bu düzenin içine hapis etmiştir. Bu düzenin içinde, başka insanlarla doğru iletişim kurmak, dönemin bir gerekliliği haline gelmiştir.
Diğer insanların ve toplumun etkileri bizim üstümüzde bu kadar fazlayken, duygularımızı, düşüncelerimizi doğru ifade etmek hayatımızı oldukça kolaylaştıracaktır. Özellikle insan türü, dönemin bu kompleks yapısında birilerinden yardım almadan ‘düzgün’ bir hayat sürmesi oldukça zor ve gereksiz zaman almaktadır. Bu yüzden bir eylemde bulunurken, doğru iletişim metotlarıyla başkalarından yardım almak, insan hayatını oldukça kolaylaştırmaktadır.
İletişim sadece kişiler arası olmamaktadır. Kişinin kendiyle konuşması, düşünmesi de bir iletişim türüdür. Kendimizle olan iletişimin sağlıklı olması, mental olarak bizlere çok büyük yararı dokunmaktadır.
Kısacası İletişim insanın olmazsa olmazlarındandır ve modern, kompleks dünyada, kişi ne kadar iletişimde kalmak istemese de zorunlu olarak iletişim sürecinde bulunma durumu vardır. Bu yüzden Sağlıklı iletişim kurmayı kişilerarası ilişkilerde üst yerlere koymamız gerekmektedir.
Sağlıklı Bir İletişim Nasıl Olmalıdır?
Sağlıklı İletişimin en temel amacı karşı tarafa anlatmak istenileni karşı tarafın anlayabileceği şekillerde anlatabilmektir. Karşı tarafın mesajı alamayacağı durumlara iletişim gerçekleşmez. Bu yüzden sağlıklı bir iletişimde karşı tarafın sizi en iyi anlayabileceği şekilde mesajı göndermeniz gerekmetedir. İletişimi etkileyen ve sağlıklı bir iletişimde dikkat etmeniz gereken maddeler şunlardır;
- Karşı tarafa gönderdiğiniz mesajın ona olabileceğinden emin olmalısınız ya da kontrol etmelisiniz,
- Gönderdiğiniz mesajın doğru algılanması için destekleyici unsurlar eklemelisiniz (jest, mimik, emoji vb. gibi).
- Karşı tarafın gönderdiğiniz mesajın kodunu çözümleyebilceğinden emin olmalısınız,
- İletişimi kötü yolda etkileyecek gürültüyü mesajı aktarırken azaltmalısınız,
- Mesajı aktarırken mesajınız için en iyi kanalı seçmelisiniz,
- Alıcı tarafındaysanız karşı tarafa mesajın ulaştığını ve anlaşıldığını belirtecek geribildirim göndermelisiniz.
İletişimin Tarihi ve Önemli Dönemleri;
İletişim insanı diğer canlılardan ayıran çok büyük özelliklerden biri. İnsanın besin zincirinde en tepeye yerleşmesindeki en büyük rollerden birisi, kompleks ve detaylı iletişim ve dil oluşturmasıdır. İletişimin insan gelişiminde rolü çok büyük olduğundan bulunan her iletişim yöntemi, insana büyük avantaj sağlamıştır. En ilkel yöntemlerden olan avın yerini parmağıyla göstermekten, kilometrelerce uzaktaki birine internet aracılığıyla saniyesinde mesaj gönderilmesine kadar hepsi, insanın gelişiminin büyük parçaları ve iletişimin aşamalarıdır. Dilbilimciler iletişimin ilk olarak gösterme, homurdanma, bağırma ve ilkel duygu seslerinden başladığını düşünmekte. Öyle ki bu ilkel kodlar doğduğumuzdan beri bizlerin DNA’sında bulunmaktadır. Yeni doğan bir bebek anne rahminden çıkar çıkmaz ağlamaya başlar. Bu ağlama sesi, insanın DNA’sına işlediğinden dolayı o ses dalgalarının kodunu refleks olarak çözümler. Böylelikle bebeğin bir ihtiyacı olduğunu veya üzgün olduğu kolaylıkla algılar. Bunun gibi birçok ilkel kod kalıtımsal olarak bizlerin içinde bulunmaktadır.
İnsan öğrenmeye en yatkın olarak doğan türdür. Bir ceylan anne rahminden çıktıktan kısa bir sürede, ayağa kalkar ve yürümeye başlar. Çoğu yaşamsal faaliyetini gerçekleştirebilir. Bir kedi yavrusu, gözleri kapalı dahi olsa kalkar ve annesinden süt emmek amacıyla annesini bulur. İnsan bebeği bu hayatta kalma becerilerinden oldukça uzaktır. Doğduğunda elinde olan tek hayatta kalma becerisi bir iletişim türü olan ağlamaktır. Bu da başka insanlara sesini duyurma ve yardım almak içindir. Bu kadar az bilgiyle gelen insanoğlu boş olan beynini çevreden öğrendikleriyle inanılmaz bilgiyle doldurur. İletişim insanın hayatta kalması için gerekli en önemli becerilerden biridir. İletişim sayesinde, ilkel insan plan yapar, strateji oluşturur, ava çıkar ve hayat zorluklarına karşı birlikte durmayı başarır.
Bir diğer getirdiği önemli avantaj ise gördüklerini anlatabilme ve tecrübelerini diğer insanlarla paylaşabilme kabiliyetidir. Bu insan olumun bilgi birikimini geliştirmesinde, teknolojik icatların ortaya çıkarabilmesinde ve medeniyetler inşa etmesindeki en büyük adımdır. Özellikle insanın birlik olup, topluluklar, sistemler kurabilmesi iyi bir iletişim mekanizmasıyla gerçekleşmektedir.
İnsan için iletişimin önemi bu kadar fazlayken, iletişim mekanizmalarının gelişmesi, kompleksleşmesi de oldukça değerlidir. İletişim mekanizmalarını ve iletişim devrimlerini genel manada inceleyecek olursak, insan iletişiminin gelişimi hakkında çok daha detaylı bilgiye sahip oluruz.
Sözlü İletişim;
Sözlü iletişim belki de en çok kullandığımız ve en ilkel iletişim türlerinden biridir. Bu kadar eski ve hala en çok kullanılıyor olması, bu iletişim türünün insan iletişiminde oldukça başarılı bir yeri bulunmaktadır. Hemen hemen her canlı vücudunda bulunan çeşitli uzuvlar ve organlar ile bir ses çıkarabilir. Bu sesle çoğu zaman kendi türünden olanlarla iletişime geçmek için kullanılır. İnsanda bulunan ses telleri sayesinde insan, birbirinden farklı sesler çıkarabilmektedir. Bu farklı ses çıkarabilme becerisi, çıkardığı seslerin daha detaylı ve daha ayrıştırılabilir olmasına olanak açar. Çıkardıkları seslere de sabit bir anlam yükleyerek dil dediğimiz kavramı icat eder. Dil sayesinde ise sözlü iletişim gerçekleşmektedir.
İnsan iletişimindeki en büyük adım, hiç şüphesiz dilin icadıdır. Dil hem antropolojik olarak hem de iletişim bakımından bizlere insanın geçmişi hakkında çok detaylı bilgiler vermektedir. İlk başta nesnelerin çıkardıkları sesler ile onları tanımlayarak bir dil yapısı oluşturulmuştur. Daha sonradan çevresel şartlara, sosyal şartlara göre ayrılan insanlar, bu dil yapısını geliştirmiş, kelime haznelerini çoğaltmıştır. Dil insanın sonradan öğrendiği bir kavramdır. Bu yüzden güçlü bir iletişimin hem insanın gelişmesinde hem de dilin gelişmesinde önemli yeri vardır.
Yazının İcadı;
Yazı insanın icat ettiği en antik icatlarından birisidir. Yazının ilk çıkış kaynağı belli başlı simgelerin belli anlamlar taşımasından gerçekleşir. Örneğin, ağaçların çiçek açmasından, baharın geleceğini anlamak gibi. Simgeler, önceki deneyimlerden kaynaklanan hafızalardır. Deneyim olmadan simgeler tek başına bir şey ifade edemez. Yazının icadı da bu şekilde başlamıştır. Karmaşık dil yapılarını geliştiren insan, duyduğu sesleri anlamlandırarak iletişim kurmuştur. Bu önceki deneyimlerinin oluşturduğu dili, aynı metotla semboller haline getirerek en ilkel yazı yöntemini bulmuştur. Gördüğü bir kuzuyu icon haline getirerek bir duvara çizmesi, oradaki kişinin kuzu gördüğünü ifade etmektedir. Dilin bu kadar detaylı olması ama yazının çok daha az detaylı olması çok sağlıklı ve yeterli bir yöntem değil gibi gözüküyordu. Bu yüzden bu sembolleri daha detaylandırarak, her sembole bir ses tanımlayarak, harfler icat edildi. Harflerin sözlü iletişimde karşılığı olacak şekilde birleştiği kombinasyonlarda da kelimeler icat edildi. Bu yöntem sayesinde o kadar çeşitli kombinasyonlar oluştu ki yazı sözlü iletişimden daha derin bir hal aldı. Öyle ki günümüzde bile rastgele birleştirdiğimiz harfler hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Yazının en önemli gücü, kalıcı olmasından gelmektedir. Eğer yazıyı bulan kişi kodu anlayabilecek ve çözebilecek düzeyde ise yazıyı süre fark etmeksizin okuyabilir (yazıda okumaya engel hasar yoksa). Bu olay bilgi olarak yazılan yazının, seneler boyunca aktarılmasına ve bilginin nesiller arasında kaybolmamasına sebep olmuştur. Yapılan hatalar, bulunan icatlar, bilimsel araştırmalar bu sayede tekrardan yapılması gerekmeden aktarılmıştır. Bu olay da 300.000 yıllık insanlık tarihinde insan teknolojisinin son 10.000 yılda bu kadar hızlı gelişmesine neden olmuştur. Bu gelişme seviyesi her seferinde katlanarak olduğundan ivmesi de oldukça eksponansialdir.
Tüm bu özelliğinin yanı sıra o çok meşhur olan ‘söz uçar yazı kalır’ sözü de yazının delil niteliğindeki özelliğini göstermektedir. Kanunlar, antlaşmalar, mülkiyet gibi kavramlar yazı ile pekiştirilerek kalıcı ve güvenli olmasını sağlamıştır.
Matbaanın İcadı;
Yazı oldukça güçlü bir iletişim türüdür. Ama özellikle önceki dönemlerde insanların okuma yazma oranı oldukça düşüktür. Bu sebeple çok az kişi yazılı kaynaklara ulaşıp bilgi sahibi oluyordu. Bu kadar tekelde olunan bilginin, kullanım alanı da oldukça düşüktür. Aynı zamanda, yazı sadece elle yazıldığından ve yazan kişi sayısı az olduğundan çok fazla zaman alan ve çok nadir üretilen kaynak olmuştur.
Bu sistemin de geliştirilmesinin ihtiyacı olduğunu fark eden insanlık, zamandan çok fazla tasarruf edecek bir sistem icat etti ’matbaa’. Harfleri bir kalıp haline getirerek ve bir şekilde bu kalıpları otomasyon sistemlerine uygulayan insan, çok hızlı yazı yazıp kopyalayabilir hala geldi. Matbaanın icadıyla nadir olan yazılı kaynaklarda bir patlama oldu. Bu patlama insanların okuma yazma oranını arttırdı böylelikle insanlık tarihinde ve iletişiminde önemli bir çağ başladı.
Sanayi Devrimi;
İnsan geliştirdikleri teknolojileri bir ihtiyaç yolunda bulmuştur. Özellikle savaşların azalması, medeniyetlerin, devletlerin oluşması. Büyük bir nüfus artışına sebep olmuştur. Artan nüfusa kaynak yetmemeye başlamıştır. Bu sebeple daha hızlı üretim yapılacak icatların ihtiyacı doğmuştur. Bu yoldaki ilk adımı makinelerin icadı atmıştır. Makineler sayesinde insanlık daha hızlı ve daha ağır ürünler üretmiştir (İlgili yazı; Buharlı makinelerin tarihi). Bu sistemin bir otomasyon haline getirilmesiyle de sanayi sistemi oluşmuştur. Sanayi sisteminde üretim bir bölgeden çokça olduğundan, nüfusun büyük bir kesimi o bölgede toplanmıştır (İlgili yazı; Kitle Nedir? Kitleler Nasıl Oluştu?). Bu birikim şehirlerin daha kalabalık ve kontrolsüz hale gelmesine yol açmıştır. Bu kapsamda üst düzey yöneticiler, kitleleri kontrol edebilmek ve onlara ulaşabilmek amacıyla çeşitli yöntemler bulmuştur. Bu yöntemlerden en bilindikleri kitle iletişim araçlarıdır (gazete, radyo, billboard). Kitle iletişim araçları sayesinde topluluklarla tek taraflı hızlı bir iletişim gerçekleşmektedir. Bu alt yapının oluşması günümüz çağındaki iletişimi oldukça etkilemiştir. Ve sanayi devrimi sadece üretim teknoloji alanında bir devrim değil, iletişim, sosyolojik ve birçok alanda da devrimlerde bulunmuştur.
Dijital Çağ ve İnternetin İcadı
Çoğu icat bir ihtiyaçtan doğduğundan bahsetmiştik. Özellikle sanayi devriminde üretimin ve lojistiğin bu kadar hızlanması, iletişim telgraf gibi araçlarla nispeten yavaş kalması, önemli sorunlara sebep oldu. Hızlı haber alma ve iletişim kurabilme modern yaşamın hızlı dinamikleri için çok önemliydi. Bu sebeple insanlığın kendini daha iyi ifade edebileceği bir iletişim metoduna ihtiyacı doğdu. Bu ihtiyaç, insan birikiminin aynı yazıda olduğu gibi, dijital olarak ifade edilmesiyle giderildi. 0 ve 1 lerin belli dizimleriyle belli anlamlar oluşturması dijital çağı başlatan en önemli fitil oldu. Bilgisayarlar, hızlıydı, hızlı işlem yapıyordu ve yazı kadar da kalıcıydı. Bilgisayar teknolojilerin gelişmesiyle öncelikle kamu kurumlarında, sonra işyerlerinde olmak üzere, kullanımı yaygınlaştı. Bu yaygınlaşmanın sonucu olarak bilgisayarlar arası veri aktarım ihtiyacı doğdu. Telgraftan kablolar arası veri aktarımı tecrübesi olan insanlık, bilgisayarları da kablolar ile birbirine bağladı ve internet bu şekilde doğdu. Bilgisayarların bireysel olarak yaygınlaşması ve internetin bu kadar hızlı bir şekilde kitlelerce kullanılması ve veri akışının çok hızlı şekilde gerçekleşmesi, dünyayı küresel köy haline getirdi.
Hızlanan veri akışı sayesinde mesafe fark etmeksizin insanlar birbiriyle haberleşebildi. Önceleri problemler yerel olarak yaşanır ve çözülürdü. İnternetin getirdiği iletişim becerisi, yerel bir olay dahi olsa, insanlara kendi seslerini duyurma şansı tanıdı.
Sosyal medya ve internet araçları sayesinde, çok daha fazla yeni kültürler insan yaşamına dahil oldu. Bu kültürler yerel değil daha küresel kültürler olarak karşımıza çıkmaktadır. İletişim dili olarak da aktif olarak İngilizce kullanıldığından internet sayesinde, İngilizce dili globalleşti.
Günümüzdeki iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle dünya, yeni bir iletişim dönemine girmiş bulunmakta. Bu iletişim dönemi dünyayı daha küresel ve bireysel hale getirdi. Yeni medyanın ortaya çıkmasıyla, insanların çok daha seçici ve bireysel tüketim biçimi oluştu. Bunun yanında, yeni iş ve meslek alanları doğdu. Dijital temelli yeni küresel şirketlerin ortaya çıkması, iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle direkt olarak bağlantılı bir hale geldi.
Sonuç olarak, icatların büyük kısmı ihtiyaçlardan dolayı ortaya çıktığından, gelecekte nasıl ihtiyaçlarımızın olacağı, yeni çıkacak iletişim teknolojileriyle direkt olarak bağlantılı olması bekleniyor.
Kaynak;