Yedinci sanat olarak kabul edilen sinema, kamerayla çekilmiş hareketli görüntüleri parçalara bölüp düzenleyerek özel bir makine aracılığıyla ekrana veya perdeye yansıtma işidir. Tiyatro ise, oyuncuların izleyiciler karşısında herhangi bir durumu ya da olayı canlandırdıkları bir sahne sanatıdır. Bu iki sanat dalının birleştiği ve ayrıldığı birçok nokta vardır. İzlemeye dayalı olan tiyatro ve sinemanın en önemli kesişim noktası ikisinin de topluluk önünde sergilenmesi ve evrensel olmasıdır. Oyuncular, yer, zaman ve mekân vardır. Dram, komedi, trajedi gibi türleri vardır ve oyunculuklar önemlidir. Fakat farklılıkları benzerliklerinden daha fazladır. Bu farklılıklara göz atalım.
Topluluk önünde sergilenmesine karşın canlı olarak gösterilmeyen sinemada oyuncu hataları tekrarlanan çekimlerle kapatılabilir. Tiyatro canlı olarak sergilendiği için uzun ezberler gerektirir. Oyuncular tüm hataları ve doğallıklarıyla izleyicinin karşısındadır. Aralarında daha fazla duygu aktarımı vardır. Çünkü sinemada oyuncularla seyirciler arasına giren bir ekran vardır. Tiyatrodaysa aralarında sadece birkaç adım bulunur.
Tarihi daha eskiye dayanan tiyatroda sanatsal kaygı ön plandayken, sinemada bu kaygı maddiyattan sonra gelir. Aynı zamanda tiyatro yapımı için büyük bütçelere gerek yoktur. Sinemada ise çok ciddi bir bütçe gereklidir. Eğlence sektörünü de içinde barındıran sinemanın, günümüzde insanları oyalama gibi de bir özelliği vardır. Oyuncu kadrosunun fazlalığı ve zaman, mekan sınırlamasının olmaması da tiyatrodan ayrıldığı bir diğer noktadır.
Sinema daha teknolojiktir. Kesme, mekân değiştirme, ses ve görüntü efektleri vardır. Aynı film aynı anda farklı yerlerde izleyicilerle buluşur. Bunun yanına altyazılar veya dublajlar da eklendiğinde farklı coğrafyalara yayılma olur. Tiyatro canlı olduğu için bu mümkün değildir, sadece tek bir yerde sergilenebilir. Bu canlılığın tiyatroya kattığı artı ise izleyici reaksiyonlarıdır. Oyuncu-izleyici arasında bir etkileşim vardır. Oyuncu, tiyatro salonunun en uzak köşesindeki izleyiciye bile ulaşmalıdır. Bu yüzden sinemadaki oyuncuların aksine yüksek sesle konuşmalıdır.

Yazar: Ceren Turan