The Shining (Cinnet)
Filmin en önemli sembolü aynalardır, aynalar bize film boyunca gerçeği gösterir. REDRUM yazısı sadece aynada yansıyınca gerçek anlamına kavuşur. Danny, Tony tarafından Overlook oteli hakkında aynayla uyarılır. Jack, Oda 237’deki kadının gerçek görüntüsünü aynadan görür ve ne zaman bir hayaletle iletişim kurmak için aynaya baktığı görülür.
The Gravity (Yer Çekimi)
Filmde çoğu yerde inancı sembol eden sahneler vardır. Bunlardan bir kaçı, gece boyunca Dünya zemininde aydınlatılan yerlerde Nil nehri ve Ganj bulunmasıdır. Matt Kowalski, Dr. Stone’a Ganj’da parlayan güneşe bakmasını söyler. Bu iki nehir inanç ve din bakımından bağlantılıdır. Her biri inanç ve dinin büyük ölçüde tesadüfen yönetilen bir dünyaya mantık ve amaç verdiği kavramına çekilmesine yardımcı olur.
Pan’s Labyrinth (Pan’ın Labirenti)
Filmin en önemli sembolü labirenttir. Ofelia’nın gerçekliğinden kaçma ve hayatın zorluklarından bir tür kurtuluş bulma arzusunu sembolize ederken, bu tür zor koşullardan kaçmanın karmaşıklığını da temsil ediyor. Ofelia’ya faun tarafından verilen tebeşirin, istediği her yerde kapı yaratması, koşullardan kaçma ve zor hayatından kurtuluş bulma arzusunu sembolize eder
2001: A Space Odyssey (2001: Bir Uzay Macerası)
Sembol haline gelen nesne bir bacak kemiğiydi. Bu basit bacak kemiği maymun atalarımızın etini getirmek ve düşmanlarını indirmek için kullanıldı. Ancak kemiğin çok daha fazla hale geldiğini görebiliriz, basit bir araç olmaktan, insanlığın gelişiminin sembolü kemikken ,dünyayı şekillendirmek ve yıldızlara ulaşan hırslar yaratan kemik olmuştur.
Forrest Gump
Filmin başında ve sonunda beyaz tüy’ü görüyoruz ve evrensel olarak kaderin sembolü kabul edilir. Forrest, Jenny’nin mezarını ziyaret ettiğinde, “her birimizin bir kaderi mi var yoksa hepimiz kazayla etrafta dalgalanıyor muyuz?” Diye soruyor, her ikisi de olabilir. Sonra “İhtiyacın olan bir şey varsa, çok uzakta olmayacağım” diyor. Jenny’nin “uzaklara götürülmek” istenmesine rağmen, Forrest’in yakında olacağını unutmayın. O yürürken, bir kuş sürüsünün ağaca uçtuğunu görüyoruz, sanki Jenny de çok uzakta olmayacakmış gibi.
Se7en (Yedi)
Katil John Doe, günahkarların dünyasını temizleyerek Tanrı’nın işini yaptığını düşünüyor. Yağmur, büyük temizliğin, Sel başlangıcın bir sembolüdür Her öldürme ya da keşif sırasında yağmur yağması, John Doe’un Tanrı’nın işini yaptığını veya en azından bu yönde sürüklendiğini gösterebilir. Yağmurlu şehir manzarası, filmin çöl konumuyla tam bir zıtlık oluşturuyor. John Doe’nin yakalanmasından sonra da artık yağmur yağmaz.
Yazar: İdil Civelek