Fotoğraf ‘Photo: Işık, Graph: iz, çizgi) tanım gereği objektife o an yansıyan ışığın kayıt edilip, tekrardan görüntülenmesidir. 19. Yüzyılda icat edilen fotoğraf, günümüzde herkes tarafından icra edilen bir sanattır. Elimize bir kamera alarak (ki artık cep telefonlarımdan cebimize kadar girdi) yaşadığımız anı ölümsüzleştirebiliriz. Zamanı durdurmak imkânsızdır, ama yaşadığımız zamandan kare saklamak bir sanattır. Bir fotoğraf makinesi sayesinde, tek bir tuşa basarak hayatımızın bir karesini bir fil şeridine basarız
Fotoğraf Makinesinde Fotoğraf Çekmek Basılan Tuşun Adı Nedir?
Fotoğraf makineleri bir sensör sistemiyle çalışır. Bu sensöre komut vermek içi, makinede bir tuşa basılması gerekilir. Bu tuşa ‘Deklanşör’ denir. Deklanşör Fransızca’daki ‘déclencheur’ yani tetikleyici kelimesinden gelmektedir.
Deklanşör Ne işe yarar?
Bir fotoğraf makinesinde sensörün ışığı alıp ve o ışığı işleyip görüntü haline getirmesinin komutunu veren tuştur.
Neden Deklanşöre Basma İhtiyacı Duyarız?
İnsanoğlu var oluşundan beri anılarına çok değer veren varlıklardır. Anılarını mağara duvarlarına çizerek, kendisinden sonra orada yaşayacak insanlara, kendisinin ne kadar güçlü olduğunu anlatmak istemektedir. İnsanın yapısı gereği bir amaçla yaşaması ve bu amaç doğrultusunda hayatını şekillendirmesi çok normaldir. Yaşadığı her anı, her macera insan için çok başka yer eder, bu anıyı sevdiği insanlara anlatırken ayrı bir keyif alır. Bu anıları birçok faklı yolla anlatmıştır. Duygusunu, düşüncesini anlatma temelinden sanat doğmuştur. Her dönemde sanat değişmiştir. İnsanlar yeni anlatım metotları geliştirmiş, teknolojiyi sanatına dâhil etmiştir. Sivri bir taş yapmayı öğrendiğinde bu taş sayesinde kalıcı izler yapmış, çekiç ve çiviyi keşfettiğinde, bunlarla yeni heykeller yapmış, fırça ve boyayı keşfettiğinde, bunlarla resimler yapmış, sürekli teknolojiyi sanatına dahil etmiştir. Fotoğraf sanatı da teknolojik bir aletin insanların hayatına girmesiyle, insanın kendine yeni yolları bulmasına sebep olmuştur. Bu sefer de sanatçı bir fırça değil, deklanşöre basarak o anki yaşadığı hikayeyi, acıyı veya vermek istediği mesajı oldukça somut bir hale getirerek duygularını ve düşüncelerini sanat eserine kayıt ettirmiştir. Sanatçının sanat eserlerinde çoğu zaman doğayı taklit etmesi normal bir olaydır ama direk doğayı kullanmak yeni bir sanat tekniğidir.
Yazar: Bilal Çetin